- küçük bir miktar
- piç
Türk-Kürt Sözlük. 2013.
Türk-Kürt Sözlük. 2013.
ŞİRZİME — Küçük, ehemmiyetsiz cemaat. Bir miktar insan grubu … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
gıdım — is. Küçük parça, bir miktar Sığındığım, bir gıdım gönül hoşluğu aradığım bu yerde birden çıktı ortaya. N. Meriç Birleşik Sözler gıdım gıdım bir gıdım … Çağatay Osmanlı Sözlük
LAGLAGA — (C.: Laglag) Ördekten küçük bir güzel kuştur, başında az miktar beyaz tüyü vardır. Türk diyârında yavrusunu çıkarıp kış günlerinde Mısır a gider … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
parmak — is., ğı, anat. 1) İnsanda ve bazı hayvanlarda ellerin ve ayakların son bölümünü oluşturan, boğumlu, oynak, uzunca organların her biri Uzun, sinirli parmakları locanın kenarında uzanmış, boksörün kulağını koparıyordu. R. N. Güntekin 2) sf. Eni bu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
etiket — is., Fr. étiquette 1) Bir malın tür, miktar, fiyat vb. nitelikleri veya kitap, defter vb. şeylerin kime ait olduğunu belirtmek için üzerlerine konulan küçük kâğıt 2) mec. Kimlik Avrupa da bir şarklı etiketi altında seyahat etmenin ilk defa olarak … Çağatay Osmanlı Sözlük
damla — is. 1) Yuvarlak biçimde, çok küçük miktarda sıvı Elime bir damla yağmur düştü. H. E. Adıvar 2) Damlalıkla kullanılan ilaç Burun damlası. Göz damlası. 3) Kalbe inen inme, felç Damladan ölmüş. 4) mec. Çok az miktar Keyfin damlası karıştığı zaman,… … Çağatay Osmanlı Sözlük